30 Haziran 2014 Pazartesi

KARAYEMİŞ (PRUNUS LAUROCERASUS)

ŞEKER HASTALARININ  ŞİFA KAYNAĞI

Karayemişe taflan ve laz kirazı da denir

   Yaprakları ayrı, meyveleri ayrı faydalı bu harika ağacın. Çok şanslıyız ki anavatanı ülkemiz. Genel olarak ılıman iklim meyvesi olan karayemişin en güzelleri karadeniz bölgesinin sahil kesimlerinde yetişir. Yayılma alanları ise Karadeniz'in doğu bölgeleri, Kafkaslar, Toroslar, kuzey ve doğu Marmara'dır. Gülgiller familyasındandır, 5-15 metreye kadar boylanır, yaprak dökmeyen bir ağaç türüdür. 

Karayemiş tam bir antioksidan deposudur

     Karayemiş, taflan ya da Laz kirazı olarak da bilinir. Aslında 1546 yılında bir Fransız tarafından Trabzon kirazı olarak adlandırılmış. Aynı yıl İstanbul üzerinden İtalya'ya, daha sonra da Viyana'ya, Fransa ve İngiltere'ye yayılmıştır.

     Gelelim karayemişin faydalarına; Öncelikle şeker hastaları açısından bulunmaz bir nimettir. Adeta insülün  görevi gördüğü belirtilir. Şeker hastalığı için bir miktar taze ya da kuru meyvesinin tohumlarıyla beraber ezilerek sabahları aç karına yenilmesi tavsiye edilir.
   
  Yapılan bilimsel araştırmalarda içinde bol  miktarda antioksidan bulunan karayemişin cilt hastalıkları, kanser, alzheimer, kalp-damar, romatizmal hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde fayda sağladığı tespit edilmiştir. Diğer yararları da şöyledir; Öksürüğü keser, sinirler, yatıştırır, nefes darlığını giderir, spazm çözücü ve idrar söktürücüdür. Antioksidan etkisiyle yaşlanmayı geciktirir.
       
Karayemiş taze yendiği gibi kurutulup çerez gibi de tüketilir
      Taze yaprakları zehirli olduğundan kuruduktan sonra kullanılmalıdır. Meyveleri taze ve kuru olarak tüketilir. Pasta, kek, hoşaf, kompostolara tat vermek için ilave edilir. Salamura, turşu, reçeli, pekmezi yapılır, kurutulup çerez olarak da tüketilir.


      Karayemişin çoğaltılması tohumla, kök sürgünleriyle, çelikle, daldırma, aşı ve doku kültürüyle yapılır.  

Hiç yorum yok: