1 Eylül 2014 Pazartesi

HİNDİBA ( CHİCORİUM İNTYBUS, TARAXACUM OFFİCİNALE )

BU MAVİŞ HİNDİBA ÇİÇEĞİYMİŞ




Karahindibanın gösterişli çiçekleri
   Kırk yıldır bildiğim, tanıdığım bir çiçek. Küçüklüğümden beri tarlalarda, yol kenarlarında görürüm üstelik çiçeğinin kendisini de rengini de çok severim. Geçenlerde bir yerde görüp resmini çektim ve adını öğreneyim dedim. Aaaaa bir de ne göreyim bildiğimiz hindiba.  Sarı renkli olanını biliyordum. Hatta bizim bahçede , sitenin bahçesinde sarı çiçekleriyle bol bol kendini gösteriyor. Bu arada onun da karahindiba olduğunu öğrenmiş oldum. Diğer adları da Arslandişi  ve çok kişinin  iyi bildiği radika.

   Güzel, maviş bir çiçekten geldik mi hindiba bitkisine. Araştırdıkça bitkinin faydaları beni hayrete düşürdü. Gerçi Çandarlı'da radika adını biliyordum zaten. Aslında hiç tatmadım  ama yenilebilen bitkiler konusunda adeta uzman olan ablam radikayı tabi ki biliyormuş.  

  

  Maviden sarıya bu güzel çiçekli ve yararlı bitkiyi bilenlere yeniden hatırlatayım, benim gibi az bilenlere de faydalarını bir bir sıralayarak sevaba(!) gireyim dedim. 


    Bir çok tedavide ikisinin  faydaları benzer olsa da  ayrı ayrı ele almak istiyorum.



YABANİ HİNDİBA, BEYAZ HİNDİBA ( CHİCORİUM İNTYBUS )

     Sağlıklı, besleyici, son derece hafif bir besin olan  beyaz hidibanın  M.Ö 4000 yıllara ait bir papürüste hastalıkların tedavisinde nasıl hazırlanacağı ve kullanılacağı anlatılır. Çiçekleri salataları süslemede kullanılırken pişirilen genç kökleri de oldukça lezzetlidir. Kökü yüksek miktarda inülin içerdiğinden diyabetler için ideal bir besindir. Acı tadı taraksarsin isimli maddeden kaynaklanır.Kalsiyum minerali, A, V1 ve B2 vitaminleri açısından zengin olan bitki eski dönemlerden beri karaciğeri ve sindirim sistemini kuvvetlendirici olarak kullanılıyor. 
Beyaz hindiba 10 yıldır ülkemizde yetiştiriliyor

    Kök ve yaprakları iştah açıcı, idrar söktürücü, kan şekerini düşürücü ve müshil etkisi göterir. Taze veye kurutulmuş olarak kullanılan kökünü toplamak için en uygun zaman  sonbahardır. Yani bugünden itibaren  kök toplamaya başlayabiliriz. Büyük ihtimalle aranınca bir çok yerde bulunabilir. Hindibağın saplarında bulunan özsu siğil tedavisinde kullanılıyor, yapraklarından da mavi bir boya elde ediliyor. Romatizmaya da iyi geldiği belirtiliyor.  Romatizma hastalarının ilkbahar ve sonbaharda 4-6 hafta arası sabah ve akşam hindiba çayı içerek kür yapabilirler. hindibanın kökleri kavrularak kafeinsiz kahve olarak çokça kullanılıyor.

       Hindibağın  1830 yılında Brüksel civarında bir çiftçi tarafından bulunan bir başka yönünden de bahsetmek istiyorum. Hindiba köklerini mahzeninde kuma gömen çiftçi bir kaç hafta sonra bu köklerden yumuşak, tatlı yaprakların çıktığını görmüş ve bu yaprakları kış sebzesi olarak satmaya başlamış. Ülkemizde beyaz hindiba olarak bilinen bu sebze yaklaşık 10 yıldır tanınıyor. Önceleri daha çok sosyetik ürün olarak bilinirken artık semt pazarlarında da boy göstermeye başladı. Beyaz hindiba soslarla fırında pişirildiği gibi, et ve balığın yanında garnitür olarak da sunuluyor. Salata ve çorbası da yapılıyor. En kolay ve basit olarak da üzerine birkaç damla yağ ve limon damlatılarak çiğ olarak yeniliyor.

KARAHİNDİBA ( TARAXACUM OFFİCİNALE)

 Radika, Arslandişi, Keklikotu olarak da bilinen bu sarı çiçekli hindibadan  Çin'de M.Ö.
Karahindiba çiçeğinin solduktan sonraki hali
7.yüzyıla ait tıp kitaplarında sözü edilir. Karaciğeri olumlu etkileyen ender bitkilerdendir. Günde yenilen 5-6 çiçek sapı kronik karaciğer iltihaplanmalarında iyileşme sağlar Sara taşlarının oluşmasını  varsa da büyümesini önler. Şeker hastaları için de yararlıdır. Çiçekli olduğu sürece bu saplardan 10 taneye kadar yenilebileceği belirtiliyor. Damar sertliğini engeller Menopozun etkilerini gidermede, viral hastalıklarda, idrar yolu hastalıklarında uzun yıllardır kullanılmaktadır. Çeşitli kaynaklarda sık hastalanan ve kendini halsiz hissedenlerin 14 günlük hindiba çiçek sapı küründen sonra gerçekleşen değişikliğe şaşıracakları belirtiliyor.


         Özellikle  kan ve kemik düzenlemesi, kırışıklıkların oluşumunu önlemesi ve toksinlerin atılmasını hızlandırması nedeniyle belli bir yaştan sonra önem kazanıyor. Biz buna orta yaş diyelim bence :)). Bitkiden faydalanabilmek için günde 3 taze yaprak yenilmesi yeterli, tabi bu arada iştah açıcı özelliğini de kilo kontrolü açısından belirtmek isterim. Düzenli olarak tüketildiğinde kemikten, dişe, saça , egzama ve sivilceye iyi geldiği tespit edilmiş. Aknelere bitkinin ezilerek elde edilen suyu doğrudan sürülür. Yaşlılık nedeniyle yüz ve ellerde oluşan lekeleri önler. Köklerinden elde edilen süt siğil, nasır ve arı sokmalarında kullanılır.

     Karahindiba çayı : Bir litre suya, çiçek,dal ve yapraklardan oluşan  1 bardak karahindiba eklenir ve 5 dakika kaynatılır. İçine limon eklenerek günde 1-2 bardak içilir. Egzama, akne, safra taşları,karaciğer temizliği, karaciğer ve böbrekleri güçlendirmek için çok faydalıdır.

      

     
     

      

      

      









Hiç yorum yok: